17 MAYIS DÜNYA TELEKOMÜNİKASYON VE BİLGİ TOPLUMU GÜNÜ

17 MAYIS DÜNYA TELEKOMÜNİKASYON VE BİLGİ TOPLUMU GÜNÜ NASIL ORTAYA ÇIKTI?

17 Mayıs Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü,  bilgi ve iletişim teknolojileri kullanılarak toplumların ve ekonomilerin daha fazla ve eşit şekilde dijital dönüşümüne katkı sağlamak ve farkındalık yaratmak kamacıyla Uluslararası Telekomünikasyon Birliği’nin (International Telecommunication Union-ITU) 1865 yılında kurulduğu gün olan 17 Mayıs, “Dünya Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü (World Telecommunication and Information Society Day-WTISD)” olarak kutlanıyor. Türkiye‘de ise 1997 yılında bu yana kutlanmaktadır. 

Merkezi Cenevre’de olan Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (International Telecommunication Union – ITU) 17 Mayıs 1865 yılında aralarında Osmanlı Devleti’nin de olduğu 20 ülkenin katılımı ile Paris’te kuruldu. Frekans paylaşımı, gezgin sistemlerin ülkeler arası dolaşımı ve ara bağlantıların ne şekilde yapılacağı gibi konularda da belirleyici uluslararası tek disiplin birliğidir. 

Gelin Hep Beraber Telekomünikasyonun Baş Döndüren Gelişim Sürecine Göz Atalım

Bilimin endüstri ile birleşmesi sonucu gerçekleşen iletişim devrimi, Mors alfabesi ile çalışan elektrikli telgrafın kullanımı ve 1986’da Marconi tarafından radyonun icat edilmesiyle başlamıştı. Telekomünikasyonun uzun bir geçmişi olmasına rağmen, son birkaç on yılda büyük ölçüde gelişti. 1980’lerde birden çok ev tek bir telefon hattını paylaşıyordu, her evde ahize olmasına rağmen aynı hatta bağlıydılar, bir ev kulaklığına çağrı geldiğinde tüm evlerin kulaklıkları aynı anda çalıyordu. Evlerden biri telefonda biriyle konuşuyorsa, diğer evler de konuşmayı duyabiliyordu.

Bügün sahip olduğumuz teknolojiyle karşılaştırırsak gerçekten komik, çünkü herkesin telefonu, hesabı, kendi WhatsApp, Google, FaceTime hesabı var. Bir zamanlar pahalı olan eski telefon sistemi yeni nesil haberleşme sisteminin yerini almasıyla artık demode oldu.

1970’lerde Motorola’da kablosuz olarak iki yönlü iletişim kurabilen bir el cihazı üzerinde çalışan bir mühendis olan Martin Cooper, birinci nesil cep telefonunu icat etti.

İlk SMS’i Mühendis Neil Papworth 3 Aralık 1992’de bir bilgisayara “Mutlu Noeller” yazıp Vodafone direktörü Richard Jarvis’in cep telefonuna gönderdi.

Bilginin ulaşılabilirliğini ve hızını artıran bu teknolojileri görüntülü iletişimdeki yenilikler izledi. Sabit kameradan elde edilen tek tek görüntülerin yerini hareketli görüntüler sağlayan kameralar alırken, yolculuk televizyondan akıllı tabletlere ve akıllı telefonlara kadar devam etti.

Mobil iletişimde 1G’den 5G’ye kablosuz teknolojilerin gelişimi

Mobil endüstrisinin nefes kesici ilerlemelerini kısaca özetlemek gerekirse;

1G: Her şeyin başladığı yer!

İlk nesil mobil ağlar – veya sonraki nesil piyasaya sürüldüğünde geriye dönük olarak adlandırıldıkları şekliyle 1G – 1979’da Tokyo’da Nippon Telegraph and Telephone (NTT) tarafından başlatıldı. 1984’te NTT, 1G’yi tüm Japonya’yı kapsayacak şekilde piyasaya sürdü.

2G: Kültür Devrimi!

İkinci  nesil mobil ağlar veya 2G  , 1991 yılında Finlandiya’da GSM standardı altında piyasaya sürüldü  . İlk kez aramalar şifrelenebiliyordu ve dijital sesli aramalar, daha az statik ve arka planda cızırtıyla önemli ölçüde daha netti.

Ancak 2G, telekomünikasyondan çok daha fazlasıydı; bir kültür devriminden başka bir şey için temellerin atılmasına yardımcı oldu. İnsanlar ilk kez telefonlarıyla metin mesajları (SMS), resimli mesajlar ve multimedya mesajları (MMS) gönderebiliyordu.

3G: ‘Paket Değiştirme’

3G, 2001 yılında NTT DoCoMo tarafından başlatıldı ve satıcılar tarafından kullanılan ağ protokolünü standartlaştırmayı amaçladı. Bu, web bağlantısını sağlayan ‘veri paketleri’ standartlaştırıldığından, kullanıcıların dünyanın herhangi bir yerinden verilere erişebileceği anlamına geliyordu. Bu, uluslararası dolaşım hizmetlerini ilk kez mümkün kıldı.

3G’nin artırılmış veri aktarım yetenekleri (2G’den 4 kat daha hızlı) aynı zamanda video konferans, video akışı ve IP üzerinden ses (Skype gibi) gibi yeni hizmetlerin yükselişine de yol açtı. 

4G: Hız Çağı!

4G , Long Term Evolution (LTE) 4G standardı olarak ilk olarak 2009 yılında Stockholm, İsveç ve Oslo, Norveç’te konuşlandırıldı . Daha sonra tüm dünyada tanıtıldı ve milyonlarca tüketici için yüksek kaliteli video akışını gerçeğe dönüştürdü. 4G, oyun hizmetlerini, HD videoları ve HQ video konferansı kolaylaştıran hızlı mobil web erişimi (sabit kullanıcılar için saniyede 1 gigabit’e kadar) sunabiliyor.

5G: Nesnelerin İnterneti Dönemi (IoT)

2023 Yılına geldiğimizde artık navigasyondan fotoğrafçılığa, online oyunlardan metaverse evrenine kadar iletişime dair ne varsa her şeyi cebimizdeki minik aygıtlar sayesinde gerçekleştirebiliyoruz. Bir dizi ağa bağlı olan sensörler vasıtasıyla, sunucu merkezlerinden buzdolapları, çamaşır makineleri ve arabalar gibi Wi-Fi özellikli cihazları kontrol edebiliyoruz. 5G’nin sunduğu üstün bağlanabilirlik, bankacılıktan sağlık hizmetlerine kadar her şeyi dönüştürmeyi başardı gibi gözüküyor. 5G, uzaktan ameliyatlar, tele tıp ve hatta hayat kurtarabilecek uzaktan yaşamsal belirtilerin izlenmesi gibi yeniliklere olanak tanıyor.

Her geçen gün yenilenen ve hızla güçlenen iletişim dünyasında en yeni ve gelişmiş teknolojilerle hizmet vermekten gurur duyuyoruz. 17 Mayıs Dünya #Telekomünikasyon ve Bilgi Toplumu Günü Kutlu Olsun.